12 Mart 2015 Perşembe

mis gibi bağ



annemle nevresimleri ütülenmeden önce katlama işini yapıyorduk, hani bir noktada iki kişi nevresimi sıkıca tutup kendini geriye doğru aynı anda atar ve aynı anda doğrulur ya, tiyatrodaki güven çalışmaları geldi o sırada aklıma. ayaktayken ya da bir yükseltiden kendini bir başkasının kucağına bırakıverirsin, o da tutar seni. tutmazsa kıç üstü düşersin ama düşünmezsin bunu çünkü düşeceğini bilir diğeri, tutmayacak da ne yapacak? yoldaşlığı düşündüm hemen tabii. anneyle nevresim katlar gibi olmalı yoldaşlık. aranda ellerinle yapıştığın mis kokulu bir bağ olmalı, nasıl bırakılır ki o bağ? bağımsızlıkla bağsızlık aynı şey değil demişti biri. sevgiyle selamlarım kendisini.

Hiç yorum yok: