Hain diyormuşsunuz bize. Gurur
duyarım. Başkası adına konuşmaya devrimci terbiyem izin vermez lakin katletmeye
soyunduğunuz insanların affına sığınarak söyleyeyim, onlar da gurur duyar bu
ihanetten, eminim. Hainler diyormuşsunuz, doğrudur. Haini bol bir direnişin
içindeyiz. Erkekliğin iktidar olduğu bir toplumda, o erke ihanet eden
erkeklerden oluşan hainler var aramızda. Sırtlarında tacizci bir kambur, üzerlerinde
kalın bir kabuk olan o erkekliğin egemenliğiyle mücadele eden erkekler. İhanet
ettikçe özgürleşiyoruz. İşi gücü doğurmak, erin arkasını toplamak olan, kölelik
üzerlerine sıfat diye yapıştırılan, hücresi olan evin içindeki esir kadınlar,
mal olarak görülen kadınlığa ihanet ediyorlar. İhanet ettikçe özgürleşiyoruz. Üstünlük,
arilik masallarıyla pohpohlanıp, kendinden başka herkese düşman edilmeye
çalışılan Türklerden oluşan bir hain topluluğu da var. Roboski vicdanı, Hrant kardeşi olan hainler. İnkılap tarihi kitapları
kafasına çalınan, kafası betona döndürülmek istenen ve artık o kafayı kırmaya
girişen hainler. İhanet ettikçe özgürleşiyoruz. Bugün pazarda rantı en yüksek
ürün haline gelen Sünni Müslümanlık da eksik kalmadı ihanete uğramakta. Alevinin
kuyruklu, Ermeni’nin boynuzlu olduğu, Çingene’yle sevişmenin artık abdest
tutmaz hale sokacağı safsatalarıyla büyümüş ama artık cemi de, canı da ciğerine
sarmış Sünnilerden oluşan hainler var aramızda. İhanet ettikçe özgürleşiyoruz. Sınıflarına
ihanet eden burjuvalar, zengin çocukları var aramızda. Kardeşçe paylaşmaya
inanmış, sömürünün yok edildiği başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan
hainler. İhanet ettikçe özgürleşiyoruz. Hepimiz insanız değil mi? İnsanlık, o
da tartışmalı bir konu. Gezegenin sahibi, her canlının hakimi, dünyanın altında
üstünde ne varsa kendine istediği gibi alan efendi insanı reddeden insanlar var
aramızda. İnsan diye yutturulmaya çalışılan asalak, sömürgen canavarı kabul
etmeyen, bir halt sandığınız insanlığa, insanlığına ihanet edenler, kendini
gezegenin sadece bir parçası olarak görenler, cinsinin hainleri var. İhanet
ettikçe özgürleşiyoruz. Bitmedi, bitmeyecek de ihanet hikayemiz. Bizi
birbirimizden uzaklaştıran, bizi köleleştiren, üzerimize yapıştırılmaya kalkan
ne kadar safsata etiket varsa o kadar da hainimiz var. Bu noktada ihanette
sınır tanımıyoruz.
Bize hain diyenler varmış,
amenna. Efendilere harcayacak nefes yok. Onların sarıldığı her şeye ihanet
etmek boynumuzun borcu. Ama hain diyenlerin arasında enteresan insanlar da var.
Açlıktan sürüm sürüm sürünen, taşeron işçilikte kemikleri sızım sızım sızlayan,
efendinin ayağının altında sömürüldükçe sömürülenler. Bizlerin karşısında
dikildiğimiz, bizlerin katili efendilerin kurbanları olan şaşkınlar. Siz neyin
ihanetindesiniz? Bizim hainlerimiz sınıflarına, statülerine, üzerlerine yapışan
sömürü sıfatlarına ihanet ediyor, bizim hainlerimiz vicdanlarıyla, özgürleşmek
uğruna ihanet ediyorlar. Ya siz neyinizle, ne pahasına, ne amaçla ihanet
ediyorsunuz?
Bu daha başlangıç, ihanete devam!