6 Eylül 2015 Pazar

şapkanın etiketi

6-7 Eylül olaylarını ben annanemden dinledim. o sırada istiklaldeymiş Mefharet hanımcığım, yıkılan cam çerçeve, yağmalanan mağazaların ortasında kalmış. küçüktüm aklımda bir fotoğraf kaldı o hikayelerden, kafasında etiketi sallanan şapkalarla gezen adamlar. çocuk kafasıyla neden o kaldı aklımda bilmiyorum ama o görüntü kendi gözümle görmüşüm gibi aklımda hala, kirli sakalıyla pis pis sırıtan bir adamın kafasında etiketi sallanıyor sağa sola bir şapkanın. ben o adamı birçok defa daha gördüm, yağmacı, faşist, sinsi, ikiyüzlü, kokuşuk, pis bir sırıtış suratında. komşusundaki yemeğin hayaliyle kendi sofrasına oturan, yedikçe yiyen ama bir türlü doymayan, sofrasındaki yemeğin tadını hiç alamamış insan, içinde kin ve tiksintiyle büyüttüğü, kendisinin de hücresi olan o dolmaz boşluğu içine tıktığı her pislikle daha da büyüten hem mahpus hem de gardiyan. herkesi kendine düşman belleyen ve bunla kendini hiç bilemeyen, kendine yabancı, kendine cahil, kokuşmuş, çürümüş bir posa.
tanıyoruz seni kokuşuk.
karanlık bir masalın ilk sözlerisiniz, etiketi üzerinde şapkalarla gezermiş istiklal caddesinde yağmacılar.